
Toprak ilk kazılmaya başlandığında henüz neyin kazılıyor olduğu bilinmez. Görülen her bir farklılık unit/ birim olarak adlandırılır ve numaralandırılır. Sonra bu birimlere örneğin bir taban mı, yoksa bir tuğla mı ya da bir fırın mı oluşuna göre feature/öğe numarası verilir. Daha da ilerledikçe bu öğelerin bir oda ya da bir çöplük vs. gibi sınırlandırıldığı alanlara göre mekân numarası verilir. Bu mekânlar da eğer bağlantılı ise binalara göre kategorilenir. Daha sonra bu mekânlar ya da binalar kendi tarihsel dizinlerine göre yukarıdan aşağıya doğru tabakalara ayrılır.
Düşünün ki; kullanıldığı esnada terk edilmiş ve yıllar içinde toprakla kaplanmış bir alanı kazmaktasınız. İlk başta toprak üstünde birbirinden farklı bir çok iz gördünüz; bunları birimler olarak sınıflandırırsınız. Kazmaya devam ettikçe bir sehpa buldunuz; ona feature/öğe numarası verirsiniz. Bu öğe, aynı zamanda daha önce birim olarak numaralandırdığımız herşeyi de içerir. Devam ettiniz ve sehpaya eklenen koltuk, TV gibi yeni öğelerle birlikte tüm bunları sınırlayanın bir oda olduğunu anladınız. Odayı, mekân olarak numaralandırırsınız. Buraya kadar bulduklarınız ile buranın bir oturma odası olduğunu söylemek mümkündür. Nihayetinde odanın yer aldığı evi, tüm sınırlarını kazarak bulduğunuzda da ona tüm diğer kısımları da içeren bir bina numarası verirsiniz.